Hayatta çoğu zaman en büyük savaşlarımızı dışarıdaki insanlarla değil, kendi içimizde veririz. Başkalarının bizi engellediğini düşündüğümüz yerlerde, aslında çoğu zaman en büyük engelin kendimiz olduğunu fark ederiz.
Peki neden, en çok istediğimiz şeyleri elde etmek üzereyken birden geri adım atarız?
Neden hayalini kurduğumuz hayatı sabote eder, mutsuz olduğumuz bir döngüde kalırız?
Bu yazıda, içimizdeki sabotajcı sesi nasıl tanıyabileceğimizi ve ona karşı nasıl özgürleşebileceğimizi konuşacağız.
İçimizdeki Sessiz Düşman: Kendini Sabotaj
Kendimizi sabote etmek; başarısızlığı, reddedilmeyi, hayal kırıklığını kendimize adeta önceden yaşatmak gibidir.
Bilinçli zihnimiz başarıyı, aşkı, bolluğu isterken; bilinçaltımız “Buna layık mısın?” diye sorar.
İşte burada cevap veremediğimizde, kendimizi sabote etmeye başlarız.
Örneğin;
- Bir ilişki güzel giderken huzursuzluk çıkarırız.
- Bir projede sona yaklaşırken aniden motivasyonumuzu kaybederiz.
- İyi bir fırsat kapımıza geldiğinde, “Ben kimim ki bunu hak edeyim?” diye düşünürüz.
Çünkü bir yanımız, bilinçdışında, başarıyı ya da mutluluğu kendine layık görmemektedir.
Kendini Sabotajın 3 Gizli Sebebi
- Bilinçaltı İnançlar:
Çocuklukta içselleştirdiğimiz “ben yeterli değilim”, “sevilmek için kusursuz olmalıyım” gibi inanç kalıpları, yetişkin hayatımızda büyük hayallerimizin önünde görünmez duvarlar örer. - Korku:
Değişim korkutucudur. Bilmediğimiz bir hayata adım atmak, mevcut konforumuzu tehdit eder. Beynimiz, yenilik yerine tanıdık olanı, hatta mutsuz da olsa alışkın olduğumuz düzeni seçer. - Öz-değer Problemleri:
Kendine değer vermeyen biri, iyi şeyleri tutunamaz. Ne kadar çok başarı yakalasa da bir noktada kendi eliyle bunları yıkmaya çalışır, çünkü derinlerde bu güzelliklere layık olduğuna inanmıyordur.
Kendini Sabotajı Bırakmanın Yolları
1. Fark Et:
İlk adım, farkındalık. Kendine şunu sor:
“Şu anda yaptığım seçim, gerçekten bana hizmet ediyor mu, yoksa eski korkularımın ürünü mü?”
Kendini otomatik olarak geri çektiğin anlarda durup bunu sorgulamak, döngüyü kırmanın başlangıcıdır.
2. Bilinçaltına İnin:
Regresyon çalışmaları, meditasyonlar veya bilinçaltı kodlama yöntemleriyle derinlere inmek, eski yaraları iyileştirmek mümkündür.
Honeybee Danışmanlık olarak, danışanlarımızla yaptığımız regresyon seanslarında çoğunlukla görüyoruz:
İnsanlar en çok, çocukken hissettikleri değersizlik duygularını bugüne taşıyarak kendilerini sabote ediyorlar.
3. Küçük Zaferler Biriktir:
Kendine güveni yeniden inşa etmek küçük adımlarla olur. Her gün kendin için bir adım at. İster bir iş görüşmesine git, ister sadece sabah yataktan kalkıp bir yürüyüş yap.
Her küçük zafer, “Ben yapabiliyorum.” duygusunu büyütecek.
4. İç Sesi Yeniden Programla:
Kendine karşı kullandığın dili değiştir.
“Başaramam” yerine “Deneyeceğim.”
“Ben böyleyim işte” yerine “Değişebilirim.”
Kelimeler zihnimizde yankılanır, sonra da gerçekliğimizi oluşturur.
5. Kendine Şefkat Göster:
Unutma, içimizdeki sabotajcı bile bir zamanlar bizi korumaya çalıştı.
Ona kızmak yerine, teşekkür et ve artık büyüdüğünü, yeni kararlar verebileceğini hatırlat kendine.
Şefkat, en güçlü dönüştürücüdür.
Sonuç: Kendinin Yanında mısın, Karşında mı?
Hayat, içimizdeki o küçük sesi nasıl yönettiğimize göre şekilleniyor.
Kendimizi sabote etmeyi bırakmak, hayallerimize doğru özgürce yürümek demek.
Ve her şey, küçük bir kararla başlar:
Bugün kendimin yanında olmayı seçiyorum.
Honeybee Danışmanlık olarak, bu yolculukta yanında olmak için buradayız.
Çünkü inanıyoruz: Her insan, kendi hayatının en güzel hikâyesini yazabilecek güce sahiptir.
✨ İste, inan, şükret… ve adım at.